Boyu
Sorunu sor hemen cevaplansın.
boyu teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- adam boyu
- Yaklaşık olarak normal bir adam boyunda
- adam boyu
- İnsan boyunca
- dalga boyu
- Devirli hareketlerde bir devir içindeki hareketin yayıldığı uzaklık
- dalga boyu
- Yan yana iki dalga sırtı arasında kalan ve uzunluğu yerine göre birkaç metreden birkaç yüz metreye kadar ulaşabilen yatay uzaklık
- diz boyu
- Dize kadar
- hudut boyu
- Sınır boyu
- kordon boyu
- Denize kıyısı olan şehirlerde kıyı boyunca uzanan imarlı yol
- minare boyu
- Aşağı yukarı 10-20 m arasında yüksekliği anlatmak için kullanılır
- palamar boyu
- Deniz milinin onda biri,120 kulaç
- sahil boyu
- Deniz kıyısı
- sınır boyu
- Ülke sınırları
- yalı boyu
- Su kıyısı
- yazı boyu
- Düz yer, ova boyunca
- yol boyu
- Kara yolunda kenar
- yol boyu
- Yolculuk süresi
- ömür boyu
- Sağ kalındığı, yaşandığı sürece
İlgili Terimler
boyu teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- boyu bosu yerinde
- well-built
- boyu eninden uzun
- oblong
- boyu aşan
- (deyim) be over one's head
- boyu eninden fazla
- oblong
- boyu uzamak
- (one's length) to increase
- boyu uzamak
- get tall
- ömür boyu süren
- lifetime
This is the opportunity of a lifetime.
-Bu, bir ömür boyu süren fırsattır.
- dalga boyu
- wave number
- dalga boyu
- (Meteoroloji) wave lenght
- dere boyu yönünde
- (Jeoloji) downstream
- gece boyu
- nightlong
- hayat boyu öğrenme
- (Eğitim) life-long learning
- kanat boyu
- span
- kıyı boyu
- (Askeri) longshore
- punto boyu
- (Bilgisayar) point size
- ölçü boyu
- (İnşaat) gage length
- dere boyu
- river length
- kordon boyu
- cord length
- adam boyu
- the height of a man
- aile boyu
- king-size
- alarm dalga boyu
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) distress wavelength
- arpa boyu
- very short distance
- arpa boyu kadar gitmek
- to show little progress
- ateş hattı/boyu
- firing line
- basamak boyu
- tread length
- bindirme boyu
- overlap length
- bindirme boyu
- lap length
- bindirme boyu
- passings
- bindirme boyu
- (İnşaat) overlapping length
- bir bel boyu derinlik
- spit
- burun boyu
- (Denizbilim) snout length
- compton dalga boyu
- (Fizik,Teknik) compton wavelength
- daha büyük boyu var mı
- Is it available in a bigger size
- daha büyük boyu var mı
- Do you have a larger one
- dalga boyu
- wavelength
I really feel like we're on the same wavelength.
-Gerçekten aynı dalga boyunda olduğumuzu hissediyorum.
What is the light's wavelength?
-Işığın dalga boyu nedir?
- deney parçası boyu
- gauge length
- disk boyu
- (Denizbilim) disk length
- diz boyu
- knee length
I like to wear my skirts knee length.
-Eteklerimi diz boyu giymeyi severim.
- diz boyu
- knee high
- diz boyu
- knee-deep
His car was stuck in knee-deep snow.
-Arabası diz boyu kara gömüldü.
The marsh is knee-deep.
-Bataklık diz boyudur.
- diz boyu etek
- knee length skirt
- diz boyu up
- to the knees, knee-deep
- elektron dalga boyu
- (Fizik,Teknik) electron wavelength
- etek boyu
- hemline
- etek boyu ölçer
- (Tekstil) skirt marker
- frekans boyu ayar düğmesi
- band switch
- gece boyu devam eden
- all night
- gün boyu
- day long
Having worked on the farm all day long, he was completely tired out.
-Bütün gün boyunca çiftlikte çalıştığı için, o tamamen yorgundu.
She felt restless all day long.
-O gün boyu huzursuz hissetti.
- gün boyu
- all day
She felt restless all day long.
-O gün boyu huzursuz hissetti.
She's been working all day long.
-O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.
- gün boyu geçerli bilet
- day ticket
- gün boyu süren
- round the clock
- gün boyu süren
- day long
- gün boyu süren
- around-the-clock
- hayat boyu kiracı
- (Ticaret) tenant for life
- hayat boyu yapılan iş
- life work
- hedef boyu
- (Askeri) target length
- kesim dalga boyu
- cut-off wavelength
- kesim dalga boyu
- critical wavelength
- kolon boyu
- column length
- kolon etkin boyu
- column effective length
- kritik dalga boyu
- critical wavelength
- kritik çatlak boyu
- (Havacılık) critical crack length
- kron boyu uzatma
- (Diş Hekimliği) surgical crown lengthening
- kurs boyu
- stroke length
- kıyı boyu
- coastline
- kıyı boyu limanlar arasında ticaret yapmak
- coast
- mesnet boyu
- support length
- minare boyu
- (something) as tall as a minaret (a height of about 20 or 30 meters)
- minimum dalga boyu
- minimum wavelength
- palamar boyu
- (Denizcilik) cable, cable length (unit of length equalling 120 fathoms)
- pazar boyu
- (Denizbilim) grow-out
- sahil boyu
- coastline
- sahil boyu
- littoral
- sınır boyu
- borderline
- tane boyu birikim eğrisi
- (Askeri) grain size accumulation curve
- tane boyu dağılım
- grain-size distribution
- tane boyu dağılımı
- (Askeri) grain size distribution
- tane boyu reynold sayısı
- (Askeri) grain size reynolds number
- tane boyu sınıflandırması
- grain-size classification
- tava boyu balık
- (Denizbilim) pan-size fish
- tepe boyu yol
- ridgeway
- yalı boyu
- waterfront
- yalı boyu
- 1. shore, beach. 2. geog. littoral
- yaşam boyu
- during good behavior
- yaşam boyu
- for life
Some companies guarantee their workers a job for life.
-Bazı şirketler işçilerine yaşam boyu bir iş garanti ediyor.
- yaşam boyu gelir
- life annuity
- yol boyu
- roadside
- yıl boyu turizm
- (Turizm) yearlong tourism
- çağlar boyu
- down the ages
- çağlar boyu süren
- agelong
- ömür boyu
- for life
Tom was imprisoned for life at a state penitentiary.
-Tom'a bir devlet cezaevinde ömür boyu hapis cezası verildi.
Pigeons stay with the same partner for life.
-Güvercinler ömür boyu aynı eşle kalırlar.
- ömür boyu
- 1. lifelong. 2. all one's life, throughout one's life
- ömür boyu
- for perpetuity
- ömür boyu
- in perpetuity
- ömür boyu
- for life; lifelong, lifetime
- ömür boyu
- during good behavior
- ömür boyu
- to perpetuity
- ömür boyu askerlik yapan kimse
- lifer
- ömür boyu gelir
- perpetuity
- ömür boyu görevde kalan
- perpetual
- ömür boyu hak vermek
- settle
- ömür boyu hapis
- (Hukuk) life sentence, life detention order
- ömür boyu hapis
- life imprisonment, life sentence
- ömür boyu hapis
- life sentence
The man was given a life sentence.
-Adama ömür boyu hapis cezası verildi.
He has a life sentence.
-Onun ömür boyu hapis cezası var.
- ömür boyu hapis
- lifer
- ömür boyu hapis cezası
- law life sentence
- ömür boyu mülkiyet hakkı
- life interest
- ömür boyu sürme
- perpetuity
- ömür boyu yıllık gelir
- life annuity
İlgili Terimler
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.